paylaş
FaceBook
http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Cenaze Şoförü

Taksicilikte ilk günü olan şoförün taksisine binen müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omzuna dokunur. Omzuna dokunulmasıyla Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder ve kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur ve arkaya dönüp müşteriye: 

"Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım!" diye bağırır. 
Müşteri; 
"Ufacık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim" der. 

Kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:

"Haklısınız, sizin kabahatiniz yok, bugün benim taksicilikte ilk günüm, 25 senedir cenaze arabasında şoförlük yapıyordum da!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Boz Kartal

Milli Park Polisleri, adamın birini, nesli tükenmekte olduğu için koruma altına alınan bir Boz Kartal'ı kesmiş, pişirip yerken görmüş ve derhal tutuklamışlar. Mahkemede adamın avukatları müthiş bir savunma yapmışlar:

"Bu adam ormanda yolunu kaybetmişti. Günlerdir aç olduğu için ya kartalı öldürecekti, ya kendisi ölecekti." diye... Yargıç bu savunmayı kabul edebileceğini söylemiş. Kararını açıklamadan önce, sanığa dönmüş: 

- "Son bir şey sormak istiyorum" demiş, 

- "Ben de av meraklısıyım da. Bu Boz Kartalın tadı nasıl bir şey?"

- "Valla efendim. Tam olarak Kelaynak ile Mavi Gagalı Puhu Kuşu tatlarının arasında bir şey!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Siz Olsanız Ne Yapardınız?

Mahkemede hakim davacıya sormuş:

- "Kazadan sonra size ‘Nasılsınız?..’ diye soran otoyol polisine ‘Çok iyiyim, harikayım’ demişsiniz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz ve tazminat istiyorsunuz!"

- "Efendim atım Karataş."

- "Bırak şimdi atını matını… Olayı anlat..!"

- "Efendim, müsaade ederseniz olayı arz edeceğim, atım Karataş ile otoyolda giderken kamyonun biri bize çarpınca ikimiz de yolun kenarına fırladık, müthiş canım yanıyor ve kımıldayamıyordum, yattığım yerden atımın acı dolu feryatlarını duyuyordum tam o sırada otoyol polisi geldi, atın iniltilerini duyunca ona yöneldi, tüfeği ile tam alnının ortasından vurdu, elinde dumanı tüten tüfekle benim yanıma geldi, “Atının durumu çok kötüydü hallettim” dedi ve “Peki, sen nasılsın bakalım?.. ” diye sordu. Affedersiniz ama siz olsaydınız ne yapardınız!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Melodiye Eşlik Eden Köpek

Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu. 

Bu gürültüde babanın gazete okuması mümkün mü? Bir duruyor, iki duruyor, ama ne çocuk keman çalmayı ne de öteki havlamayı kesiyordu.  En sonunda baba, oğluna seslendi:

"Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Karagümrüklü Bilet Atmaz!

Otobüs şöförü yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir duraktan diğerine ilerler.  Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir  bakış fırlatır ve, "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa  geçer ve oturur.

Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey tekrar olur.  Bu durum otobüs şoföründe kompleks oluşturmaya başlar. Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik kursuna yazılır. Artık kendine güveni gelen iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir.

Ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan, Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür otobüsün kapısını açar. Karagümrüklü otobüse biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır olan şöför birden koluna yapışır:

- "Neden atmıyormuşsun?"

Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der: 

- "Karagümrüklü'nün mavi kartı var."

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Akordeuon Ustası

Adam son derece gururlanarak kendinden bahsediyordu:

- "Ben akordeonu alıp çalmaya başlayınca herkesi ayağa kaldırırım."

Arkadaşı şaşırır:

- "Demek o kadar ustasınız bu enstrümanda!"

- "Yok canım, ben sadece milli marşı çalmasını bilirim"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Aslan Kurt Sohbeti

Aslan, kurda seslendi:

- "Hey kurt! Gel sohbet edelim."

- "Olmaz. Beni yersin sonra."

- "Yemem. Bak inanmazsan pençelerimi, ağzımı bağlayayım."

Aslan, pençelerini, ağzını bağlayınca kurt heyecanla yaklaştı.

- "İyi ama dedi, aslan... Neden bu kadar seviniyorsun ki?"

Kurt cevap verdi:

- "Neden olacak? İlk defa bir aslan yiyeceğim de..."

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Hayırseverlik

Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. 

Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu.

- "Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" 

Avukat bir süre düşündü, sonra: 

- "Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?" 

Görevli utandı: 

- "Şey... hayır." 

- "Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?" 

Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti: 

- "Ya da kızkardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?" 

Görevli yerin dibine geçmişti sadece, 

- "Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi. 

Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: 

- "Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Hizmetçi

Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:

- “Biz 8’de kalkar 9’da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?”

Hizmetçi gayet sakin:

- “Uyanamazsam, siz başlayın.”
 http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Cenaze Şoförü

Taksicilikte ilk günü olan şoförün taksisine binen müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omzuna dokunur. Omzuna dokunulmasıyla Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder ve kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur ve arkaya dönüp müşteriye: 

"Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım!" diye bağırır. 
Müşteri; 
"Ufacık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim" der. 

Kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:

"Haklısınız, sizin kabahatiniz yok, bugün benim taksicilikte ilk günüm, 25 senedir cenaze arabasında şoförlük yapıyordum da!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Boz Kartal

Milli Park Polisleri, adamın birini, nesli tükenmekte olduğu için koruma altına alınan bir Boz Kartal'ı kesmiş, pişirip yerken görmüş ve derhal tutuklamışlar. Mahkemede adamın avukatları müthiş bir savunma yapmışlar:

"Bu adam ormanda yolunu kaybetmişti. Günlerdir aç olduğu için ya kartalı öldürecekti, ya kendisi ölecekti." diye... Yargıç bu savunmayı kabul edebileceğini söylemiş. Kararını açıklamadan önce, sanığa dönmüş: 

- "Son bir şey sormak istiyorum" demiş, 

- "Ben de av meraklısıyım da. Bu Boz Kartalın tadı nasıl bir şey?"

- "Valla efendim. Tam olarak Kelaynak ile Mavi Gagalı Puhu Kuşu tatlarının arasında bir şey!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Siz Olsanız Ne Yapardınız?

Mahkemede hakim davacıya sormuş:

- "Kazadan sonra size ‘Nasılsınız?..’ diye soran otoyol polisine ‘Çok iyiyim, harikayım’ demişsiniz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz ve tazminat istiyorsunuz!"

- "Efendim atım Karataş."

- "Bırak şimdi atını matını… Olayı anlat..!"

- "Efendim, müsaade ederseniz olayı arz edeceğim, atım Karataş ile otoyolda giderken kamyonun biri bize çarpınca ikimiz de yolun kenarına fırladık, müthiş canım yanıyor ve kımıldayamıyordum, yattığım yerden atımın acı dolu feryatlarını duyuyordum tam o sırada otoyol polisi geldi, atın iniltilerini duyunca ona yöneldi, tüfeği ile tam alnının ortasından vurdu, elinde dumanı tüten tüfekle benim yanıma geldi, “Atının durumu çok kötüydü hallettim” dedi ve “Peki, sen nasılsın bakalım?.. ” diye sordu. Affedersiniz ama siz olsaydınız ne yapardınız!

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Melodiye Eşlik Eden Köpek

Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu. 

Bu gürültüde babanın gazete okuması mümkün mü? Bir duruyor, iki duruyor, ama ne çocuk keman çalmayı ne de öteki havlamayı kesiyordu.  En sonunda baba, oğluna seslendi:

"Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Karagümrüklü Bilet Atmaz!

Otobüs şöförü yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir duraktan diğerine ilerler.  Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir  bakış fırlatır ve, "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa  geçer ve oturur.

Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey tekrar olur.  Bu durum otobüs şoföründe kompleks oluşturmaya başlar. Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik kursuna yazılır. Artık kendine güveni gelen iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir.

Ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan, Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür otobüsün kapısını açar. Karagümrüklü otobüse biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır olan şöför birden koluna yapışır:

- "Neden atmıyormuşsun?"

Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der: 

- "Karagümrüklü'nün mavi kartı var."

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Akordeuon Ustası

Adam son derece gururlanarak kendinden bahsediyordu:

- "Ben akordeonu alıp çalmaya başlayınca herkesi ayağa kaldırırım."

Arkadaşı şaşırır:

- "Demek o kadar ustasınız bu enstrümanda!"

- "Yok canım, ben sadece milli marşı çalmasını bilirim"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Aslan Kurt Sohbeti

Aslan, kurda seslendi:

- "Hey kurt! Gel sohbet edelim."

- "Olmaz. Beni yersin sonra."

- "Yemem. Bak inanmazsan pençelerimi, ağzımı bağlayayım."

Aslan, pençelerini, ağzını bağlayınca kurt heyecanla yaklaştı.

- "İyi ama dedi, aslan... Neden bu kadar seviniyorsun ki?"

Kurt cevap verdi:

- "Neden olacak? İlk defa bir aslan yiyeceğim de..."

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Hayırseverlik

Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. 

Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu.

- "Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" 

Avukat bir süre düşündü, sonra: 

- "Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?" 

Görevli utandı: 

- "Şey... hayır." 

- "Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?" 

Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti: 

- "Ya da kızkardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?" 

Görevli yerin dibine geçmişti sadece, 

- "Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi. 

Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: 

- "Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Hizmetçi

Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:

- “Biz 8’de kalkar 9’da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?”

Hizmetçi gayet sakin:

- “Uyanamazsam, siz başlayın.”
 http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Bir İnsanın Zekasını Nasıl Anlarsınız?

Bir bilgeye sormuşlar:

-'Bir insanın zekasını nereden anlarsınız?''

- Bilge ''Konuşmasından'' diye cevap vermiş.

- ''Ya hiç konuşmazsa?'' demişler;

- ''O kadar akıllı insan yoktur ki....''

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Gazete Satıcısı

Gazete satıcısı, tuttuğu köşesinde bağırıyordu:

- "İkinci baskııı... 100 bin lira... ikinci baskııı... 100 bin lira..."

Birisi parayı ödedi, gazeteyi aldı gitti. biraz sonra geri dönüp, söylenmeye başladı:

- Niye yalan söylüyorsun? 100 bin liraya sattığın gazetenin üzerinde "fiyatı 50 bin liradır" yazıyor.

Gazete satıcısı, pişkin:

- "Aman amca! Sen gazetenin her yazdığına inanacak kadar saf mısın?"

http://islamisigi.de/joomla-images/logo/g%C3%BCn%C3%BCn%20fikrasi.png

Adanalı ile Karslı

Adanalı ile Karslı iki arkadaş memleketlerinin ne kadar soğuk ve sıcak olduklarını anlatıyorlardı.

Karslı:

- "Bizim oralar öyle soğuk olur öyle soğuk olur ki, kışın inekleri sağabilmek için altlarına mangal koyup onları önce ısıtmak zorunda kalırız."

Adanalı, buna cevaben şöyle dedi:

- "Sorma arkadaş, bizim Adana'da da öyle sıcaklar olur ki, tavuklar haşlanmış yumurta yumurtlamasın diye buz yuttururlar."

883">