paylaş
FaceBook

 

1 Münafikun 1 (Mealleri Karşılaştır):
 İzâ câekel munâfikûne kâlû neşhedu inneke le resûlullâh(resûlullâhi), vallâhu ya’lemu inneke le resûluh(resûluhu), vallâhu
yeşhedu innel munâfikîne le kâzibûn(kâzibûne).
(Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, “Senin, elbette Allah’ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz” derler.
Allah senin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah, o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
2 Münafikun 2 (Mealleri Karşılaştır):
 İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), innehum sâe mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah’ın yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür!
3 Münafikun 3 (Mealleri Karşılaştır):
 Zâlike bi ennehum âmenû summe keferû fe tubia alâ kulûbihim fe hum lâ yefkahûn(yefkahûne).
Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.
4 Münafikun 4 (Mealleri Karşılaştır):
Ve izâ reeytehum tu’cibuke ecsâmuhum, ve in yekûlû tesma’, li kavlihim, ke ennehum huşubun musennedeh(musennedetun),
yahsebûne kulle sayhatin aleyhim, humul aduvvu fahzerhum, kâtelehumullâhu ennâ yû’fekûn(yû’fekûne).
Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler.
 Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!
5 Münafikun 5 (Mealleri Karşılaştır):
Ve izâ kîle lehum teâlev yestagfir lekum resûlullâhi levvev ruûsehum ve reeytehum yesuddûne ve hum mustekbirûn(mustekbirûne).
münafıklara, “Gelin, Allah’ın Resûlü sizin için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak
uzaklaştıklarını görürsün.
6 Münafikun 6 (Mealleri Karşılaştır):
 Sevâun aleyhim estagferte le hum em lem testagfir lehum, len yagfirallâhu lehum, innallâhe lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).
Onlara bağışlama dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah, onları asla bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, fasıklar topluluğunu
doğru yola iletmez.
7 Münafikun 7 (Mealleri Karşılaştır):
Humullezîne yekûlûne lâ tunfikû alâ men inde resûlillâhi hattâ yenfaddû, ve lillâhi hazâinus semâvâti vel ardı ve lâkinnel munâfikîne
lâ yefkahûn(yefkahûne).
Onlar, “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve
yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.
8 Münafikun 8 (Mealleri Karşılaştır):
Yekûlûne le in reca’nâ ilel medîneti le yuhricennel eazzu min hel ezell(ezelle), ve lillâhil izzetu ve li resûlihî ve lil mû’minîne ve
  lâkinnel munâfikîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
  Onlar, “Andolsun, eğer Medine’ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır” diyorlardı. Hâlbuki asıl üstünlük,
   ancak Allah’ın, Peygamberinin ve mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.
9 Münafikun 9 (Mealleri Karşılaştır):
  Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tulhikum emvâlukum ve lâ evlâdukum an zikrillâh(zikrillâhi), ve men yef´al zâlike fe ulâike
  humul hâsirûn(hâsirûne).
  Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana
   uğrayanların ta kendileridir.
10 Münafikun 10 (Mealleri Karşılaştır):
  Ve enfikû mimmâ rezaknâkum min kabli en ye’tiye ehadekumul mevtu fe yekûle rabbi lev lâ ahhartenî ilâ ecelin karîbin
   fe assaddeka ve ekun mines sâlihîn(sâlihîne).
  Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!”
   demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.
11 Münafikun 11 (Mealleri Karşılaştır):
   Ve len yûahhırallâhu nefsen izâ câe eceluhâ, vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).
  Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır
883">