paylaş
FaceBook

Aziz Müslümanlar!

Kudüs! Yüreğimizin başkenti.

Bugünlerde yine kurtlar sofrasına itilen kutsal şehir Kudüs. Gökte kurulup yere indirilen şehir. Yüreğinde Aksa’nın emanetini taşıyan barış yurdu, huzur kenti Kudüs.

Hanne’nin şefkati Kudüs. Zekeriyya’nın mihrabı, Meryem’in iffeti, Îsâ’nın nefesi olan Kudüs. Mûsâ Peygamber’in “Ey Kudüs! Sende gözüm var!” dediği aziz şehir. Kutlu Nebi’nin bineği, Burağın ilk durağı, miracın eşiği, İmrân’ın evi Kudüs. Yüceliğin ve yükselişin başkenti. Başkentler başkenti mübarek Kudüs. Bağrında nebilerin, resullerin otağ kurduğu esenlik yurdu Kudüs. Zeytin Dağı’nın eteklerinde yüzyıllar boyu insanlığın huzur ve barış içinde yaşadığı kutsal şehir Kudüs. Kandillerinde yakılmak üzere Mescid-i Aksa’ya zeytin yağı gönderme talimatı veren Kutlu Nebi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in “sefere çıkın” buyruğuna mazhar olan üç mescitten birisi Aksa’nın yurdu, ümmetin haremi Kudüs. Mekke Allah’ın haremi, Medine Resûlullah’ın ve Kudüs ise müminlerin haremidir. Haremin hürmetini bilmek müminler için iman borcudur. Yeryüzünde kurulan ikinci mescit olmasına rağmen Mescid-i Aksâ uzun yıllar Müslümanların namaz için yöneldikleri ilk kıblesi olmuştur. Kudüs ve Mescid-i Aksâ Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimizin çevresini mübarek kıldığını ifade edip övdüğü, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e ayetlerini gösterdiği kutlu yolculuğun ilk basamağıdır:

“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[1]

Değerli Müslümanlar!

Kudüs Müslümanların ve bütün insanlığın kendinde ortak değerler bulduğu mübarek bir beldedir. Nasıl ki Efendimizin miracı Kudüs’te gerçekleştiyse bu ümmetin ve insanlığın miracı da yine Kudüs’ten olacaktır. Kudüs çatışmanın, ayrışmanın değil barış ve adalet arayışının sembol şehri olmuştur yüzyıllar boyunca.

Aziz Kardeşlerim!

Üzüntüyle hep birlikte takip ediyoruz ki hukuki meşruiyet yok edilerek, uluslararası anlaşmalar çiğnenerek Kudüs’e yönelik yine kirli planlar; barış umutlarını tamamen söndürecek vahim bir hatalar yapılmaktadır.

Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması bölgede barışa hizmet etmeyecektir. Tam aksine, zaten devam etmekte olan çatışma ortamını daha da alevlendirecek ve bölgede ihtiyaç duyulan huzur ortamını zora sokacak, iki devletli çözümü imkânsız hâle getirecektir.

Kudüs hem Müslümanlar hem Yahudiler hem de Hristiyanlar için en mukaddes şehirlerden biridir. Dolayısıyla Kudüs ile ilgili anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması ancak bölgedeki muhatapların müzakereleri ile mümkün olabilir. Meseleyi oldu bittiye getirecek adımlar bölgede barışa değil, yeni şiddet olaylarının ve çatışmaların meydana gelmesine hizmet edecektir.

ABD Hükûmeti’nin başına buyruk bir şekilde yürürlüğe koymaya niyetlendiği bu uygulamaya karşı dile getirilen ilk uluslararası tepkiler önemli bir uyarı niteliğindedir. Bu uygulamanın neticelerinin bölgeyi de aşar nitelikte etkilerinin olacağını kestirmek hiç de zor değildir. Bu sebeple başta Almanya ve Fransa olmak üzere AB ülkeleri siyasilerinin ve hükûmetlerinin meseleye dair eleştirel tavırlarını takdirle karşılamakla birlikte bu hassasiyetlerini devam ettirmeleri gerektiğini ifade etmek istiyoruz.

Kıymetli Müslümanlar!

Müslümanların ilk kıblesi Kudüs’e yönelik, sorumsuzca alınan bu karardan bir an evvel vazgeçilmesi, başta bölge insanları olmak üzere bütün insanlığı büyük bir kaos ortamından kurtaracaktır. Kudüs başta olmak üzere bütün kutsal beldelerimizin ve yaşadığımız dünyamızın her türlü işgal ve istiladan beri olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.

[1] İsrâ suresi, 17:1

883">