Meleklerin cennette Allah’ı göreceklerine dair bir ayetin açık ifadesi söz konusu değildir.
Bilindiği üzere mümin olan insanların cennette olduğu gibi, kıyamet gününde de Allah’ı göreceklerine dair ayet ve sahih hadisler vardır.
Fahreddin Razî’nin bildirdiğine göre, Ehl-i sünnet alimlerinin büyük çoğunluğu,
“Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. Rablerine bakacaklardır.”(Kıyame, 75/22-23)
mealindeki ayete dayanarak, müminlerin kıyamet günü Allah’ı görecekleri hususunda ittifak etmişlerdir.(Razî, ilgili ayetin tefsiri). Ayette -meal olarak- yer alan “o gün”den maksat kıyamet günüdür.
Buharî ve Müslim’in birlikte söz konusu ettikleri bir hadisin manası şöyledir:
Hz. Ebu Hureyre anlatıyor:
Bazı kimseler “Ey Allah’ın Resulü! Kıyamet günü Rabbimizi görür müyüz?” diye sorunca, Resulullah(a.s.m)
“Ayın ön dördüncü gecesinde aya bakmakta / görmekte hiç zorlanıyor musunuz?” diyerek, onlara karşı bir soru yöneltti. “Hayır!” dediler. Bunun üzerine;
“Peki, göğün bulutsuz / berrak olduğu bir günde güneşe bakmakta / görmekte bir sıkıntı çekiyor musunuz?” diyerek ikinci bir soru daha sordu. Onlar yine “Hayır!” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Resulullah (a.s.m)
“Aynen kıyamet günü Rabbinizi öyle göreceksiniz.” diye buyurdu.(Buharî, Tevhid, 24, rikak, 53; Müslim, iman, 299).
İnsanlar vahyin ilk muhatabı oldukları ve bu konuda soru soran taraf olduğu için, Kur’an ve hadislerde insanların O’nu göreceklerine dair ifadelere yer verilmiştir ki, bu husus belagatın; mukteza-yı hale mutabakatın bir sonucudur. Dolayısıyla, insanlarla birlikte cennetlik olan cinlerin de Allah’ı görmeleri gerekir. Çünkü, mümin cinler de mümin insanlarla aynı statüyü paylaşmışlardır, onlar için vad edilen bir mükâfatın, bunlar için de geçerli olması adalet ve rahmetin bir gereğidir.
Meleklere gelince, onların hepsi cennetliktir. Çünkü onlarda isyan diye bir şey söz konusu değildir. Cehennem zebanileri bile -azap değil- bir nevi cennet hayatı yaşarlar. Bu sebeple, Kibriya ve azametin perde olmasıyla dünyada onlar da Allah’ı görmüyorlarsa da ahirette onların da Cenab-ı Hakk’ı görme şerefine nail olmaları Rahman ve Rahîm olan Allah’ın o geniş rahmet ve sonsuz lütuf ve ihsanlarının bir yansıması olacaktır.
“Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. Rablerine bakacaklardır.”(Kıyame,75/22-23) mealindeki ayette ilk muhataplar insanlar olmakla beraber, ayette kimlerin Allah’a bakacaklarına dair bir ifadenin bulunmaması, insanlardan başka -cin ve melek gibi- varlıkların da O’nu göreceklerine dair bir işaret sayılabilir. Ayetin mutlak ve geniş kapsamı buna müsaittir.