paylaş
FaceBook
Peygamber (s.a.v.)Efendimizin evlenirken Hazreti Fatımaya öğüdü

evlenirken her anne baba kizina elbetteki bir nasihatte bulunur ve bulunmalidir.ancak kizina vereceği öğütler yikici değil yapici olmalidir.bir evliliğin sağlam ve huzurlu olmasi için evlenecek kiza gideceği aileye ve eşine saygili ve hürmetker olmsi tavsiye edilmeli.

Her konuda bizlere örnek olan yüce Peygamberimiz bu konudada bize örnek olmuş ve önderlik etmiştir.Biricik kızı Hz. Fatıma evleneceği zaman Peygamberimiz (s.a.v.)Bir baba olarak ona şöyle öğütte bulunmuştur:

"Kızım kendini daima temiz tut ve dilinle de Rabbini zikret.
Kocan sana baktığı zaman da senden memnun kalsın ve büyük bir sevinç duysun. Gözlerine sürme çek. Çünkü sürme kadınların süsüdür. Başına zeytinyağı süren kadına şeytan za­rar veremez.
Kızım, kocan sana bakınca sen de ona bak gözlerini başka tarafa çevirme. Ona bakarak bakışına karşılık ver. Eğer ona karşı böyle davranırsan onun yanındaki sevgin çok olur. O başka tarafa bakarken sen yine onun yüzüne bak; zira bunda büyük sevap vardır. Ona güzel ve hoş şekilde bakman ve onu güler yüzle takip edip hoş tutmanda bir ay nafile oruç sevabı vardır.
Kızım, kocan seni yatağına çağırdığında hemen koş ve isteğine uy. Yatağını sakın özürsüz olarak terketme! Kocanın yanında donuk durma ve onun hoşlanacağı şekilde güzel konuş ki seni sevsin. Kocan hata bile etse onu başkalarına bildirme. Bildirecek olursan Allah sana gazab eder. Melekler peygamber­ler ve nihayet kocan sana darılır ve gücenirler.

Abdullah bin Cafer hazretlerinin kızına öğüdü şöyle olmuştu:
"Kıskançlıktan sakın, çünkü boşanmanın anahtarı kıskançlıktır. Kocanı azarlayıp terslemekten sakın, çünkü bu, nefret uyandırır. Gözüne sürme çekmeyi ihmal etme; çünkü kadının en güzel süsü sürmedir. En temiz şey de sudur; su kul­lanarak temizliğini yerine getir."
Tabii buradaki kıskançlıktan maksat, lüzumsuz ve kocayı rahatsız eden kıskançlıktır.
Esma binti Haris de gelin giden kızına şu ana nasihatını etmişti:
"Sen, içinde büyüdüğün yuvadan çıktın; yatmadığın bir döşeğe ve alışmadığın bir dosta gidiyorsun. Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun. Sen ona çadır ol ki, o da sana direk olsun. Sen ona hizmetçi ol ki, o da sana kulolsun. Ona çok sokulma, sonra senden bıkar. Ondan çok uzaklaşma, sonra seni unutur. Kendi sana yaklaşırsa, sen de ona yaklaş. O senden uzaklaşırsa sen de ondan uzaklaş. Burnunu, kulağını, gözünü kolla; senden kötü bir koku almasın, kötü bir sözünü işitmesin, kötü bir şeyini görmesin.

You have no rights to post comments

883">